Van Ticaret ve Sanayi Odası’nı (Van TSO) ziyaret eden Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fariz Borazan ve derneğe bağlı faaliyet gösteren Van TSO üyeleri Hüseyin Abi, Cahit Macit ve Erkan Ayhan sektöre ilişkin istişarelerde bulunuldu.
Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva ile yapılan görüşme sonucunda kamu müteahhitlerinin yaşamış olduğu sorunlara ilişkin ortak basın açıklaması yapıldı. Yapılan ortak basın açıklamasında, “Pandemi süreci ile birlikte başlayan ekonomik daralma ve tedarik zincirinin bozulması, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi, dolar kuruna bağlı olarak sürekli artan maliyetler kamuya iş yapan müteahhitleri iş yapamaz hale getirmiştir. 2019 yılında 7161 Sayılı Kanunla 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na eklenen 4. Madde ile sözleşmelerin tasfiyesi ve devri düzenlenmiştir. Bu değişiklik ile beraber beklenmeyen fiyat artışlarının olması durumunda 60 gün içinde idareye yapılacak yazılı başvuru yapılması ve bakanlığın görüşü ve idarenin onayıyla sözleşmelerin feshedilebileceği düzenlenmiştir.
Ancak yaşanan hadiselerin ağırlığından dolayı sözleşmelerin feshinin bürokratik engellere takılması hak kayıplarına sebep olmaktadır. Ayrıca süreç uzamakta ve uygun bulunmayan başvurular reddedilmektedir. Girişimler neticesinde %8-9 oranlarına tekabül eden fiyat artışı alınmasına rağmen, inşaat maliyetlerinin neredeyse %200 artması nedeniyle alınan fiyat farkı yetersiz bir oran olarak kalmıştır. Bunların sonucu olarak birçok firmamız iflas etmiş veya iflasın eşiğine gelmiştir. Teminatları yanan çok sayıda kamu müteahhitti bulunmaktadır. İflas etmeyip mesleğini çok zor şartlarda icra etmeye çalışan meslektaşlarımızın sayısı da göz ardı edilemeyecek kadar fazladır. Devam eden işlerde koşulsuz tasfiye hakkının verilmemesi, reel fiyat farkının fazla olması nedeniyle yarım kalan işler olmuştur. Bu işler yüksek fiyatlar ile yeniden ihale edilmiş ve kamu zararı doğmuştur. Kamu müteahhitlerinin içinde bulunduğu durum, rekabetin azalması nedeniyle kamu zararına sonuçlar doğurduğu gibi inşaat sektöründe tekelleşmeyi beraberinde getirecektir. Yine son zamanlarda akaryakıt fiyatlarında meydana gelen astronomik artışlar, Genel Katma Değer Vergisi oranı %18’den %20’ye çıkarılması, halihazırda işlerini güçlükle yürüten kamu müteahhitlerini içinden çıkılmaz bir duruma sürüklemektedir” denildi. Açıklamanın devamında, “2022 yılında 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na eklenen “Ek Fiyat Farkı veya Sözleşmelerin Feshi” başlıklı geçici 6. Madde ile ek fiyat farkının hesaplanmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Yapılan düzenleme neticesinde 2022 yılı Haziran ayında Kamu İhale Kurumu birim fiyatlarına %35-%38 oranında fiyat eklemesi yapılmıştır. Ancak yapı malzeme maliyetlerinde meydana gelen ve bazen %500’ü bulan yüksek artış göz önünde bulundurulduğunda bahsi geçen kanun ile ödenen farkın yetersiz olduğu açıktır. Fiyat farkı ödemeleri kamu müteahhitlerinin zararını karşılamaya yetmemektedir. 2985 sayılı Toplu Konut Yasası’na bağlı iş yapan müteahhitlere 01/08/2023 tarihinde yapılan değişiklik ile fiyat farkının ödenmesi ve yapılan işler için tanımlanan süre uzatımı hakkı bulunmaktadır. Deprem bölgesinde yapılacak toplu konut işleri için getirilen düzenleme bu alanda iş yapan müteahhitlerin daha rahat ve kaliteli çalışmasına olanak sağlamaktadır. Ancak deprem bölgesinde yapılan işler toplu konut ile sınırlı değildir. Neredeyse tüm şehrin yıkıldığı bölgelerde her türlü kamu işinin yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Toplu konut dışındaki alanlarda iş yapan kamu müteahhitlerinin daha zor şartlarda ve kısıtlı sürelerde iş yapmak zorunda bırakılması eşitlik ilkesine aykırıdır. Kamu müteahhitlerinin tamamı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı olarak iş yapmakta iken yalnızca Toplu Konut işleri için ayrıcalık tanınan düzenlemelerin yapılmaması gerekir. 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş depremi sonrasında genel anlamda müteahhitlik işinin hayati önemi bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. İnşaat sektöründe denetimin önemi anlaşılmıştır. Ciddiyetle yapılmayan denetimlerin insanların ölümüne sebebiyet vereceği, bu nedenle ruhsat işlerinin ve yasaya uygun ehliyeti bulunmayan kişi ve kurumların en ağır denetim şartlarına tabi tutulması zorunluluğu açıktır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Belediyelerin denetim mekanizmalarını güçlendirmeleri gerekmektedir. Kamu müteahhitlerine uygulanan ağır denetim şartları kamu dışında iş yapan yapsat müteahhitlerine de uygulanmalıdır. Yasal değişikliklere muhtaç olan bu durum aciliyet teşkil etmektedir. Ayrıca mevcut ve yapılacak yasal düzenlemelerdeki objektif kriterlere uygunluğun denetimi de kişilerin bireysel ilişkileri ile değil kamu gücü ve yetkisi kullanılarak yapılmalıdır. Yaşanan deprem 11 ilimizi etkilemiştir. Vatandaşın müşkül durumdan kurtulması ve hayatın olağan akışına dönmesinde kamu müteahhitlerinin önemi büyüktür. Bu illerde kalifiye eleman sıkıntısı mevcuttur. Yine mücbir sebep dolayısıyla işini yapamaz hale gelen kamu müteahhitlerinin mağduriyet yaşamaması adına bu bölgelerde yapılan işlerde süre uzatımı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
Defaatle acı şekilde tecrübe ettiğimiz üzere inşaat sektörü hayati bir önemi haiz olan ve mağduriyet yaşatılamayacak kadar ciddi bir sektördür. Gerek sektörde faaliyet gösteren iş insanlarının gerekse vatandaşın hayat kalitesinin yükseltilmesi amacıyla dile getirdiğimiz yasal mevzuat değişiklikleri ve rutin iş alanında yapılacak iyileştirmelerin ivedilikle yapılması için ilgili tüm kurumlara çağrıda bulunuyoruz” ifadelerine yer verildi. Van TSO ile KAMİAD yaptıkları ortak basın açıklamasında, “Kamu müteahhitlerine koşulsuz tasfiye hakkı getirilmelidir. Mücbir sebepler nedeniyle maddi zorluğa düşerek iş yapamayan ve yasaklanan kamu müteahhitlerine yönelik sicil affı getirilmelidir. KDV artışları ile ilgili yapılacak yasal düzenleme ile KDV oranları eski haline çekilmeli, enflasyon farkından dolayı zarar uğrayan müteahhitlerin ikinci bir zarar uğramasının önüne geçilmelidir. Fiyat farkının 2021 yılından itibaren yapılan işlerde de reel fiyat farkı olarak ödenmesi gerekmektedir. Yapılacak olan ödemelerin döviz kurlarındaki artış ve enflasyon ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Toplu konut işi yapan müteahhitlerin iş esaslarının ayrı bir yasa ile düzenlenmesi uygulanması son bulmalı, tüm kamu müteahhitlerinin eşit hak ve ayrıcalıklardan faydalanmak üzere tek yasa altında toplanması gerekmektedir. Kamu müteahhitlerinin iş yapma olanakları artırılmalı, rekabetin önü açılmalı ve enflasyon farkı müteahhitlerin sırtındaki yük olmaktan çıkarılmalıdır” taleplerinde bulundu.